Barbie, çocukluklar tarafından dünya genelinde tanınan ve sevinilen birlikte kişilik olarak, bu sefer karşımıza birlikteaz farklı birlikte öyküyle çıkıyor. kendisi birlikte krizde bulan Barbie, hayatındaki her şeyi ve varlığını araştırmaya başlıyor. Yaratılmış olduğu bu dünya, her ne kadar dışarıdan bakıldığında fevinkalade gibi görünse de, Barbie’nin iç dünyasında var olmaknan fırtınaları gözler önüne seriyor. Bu sinema filmide Barbie’nin öyküsi, görsel birlikte şölene dönüşüyor. Her periyotki gibi fevinkalade birlikte atmosfer, olağanüstü mekan zamanlar ve elbette Barbie’nin kendine has tarzı ile karşılaşacak; ancak aynı periyotda periyotda daha önce hiç görmediğimiz birlikte Barbie ile tanışacağız. Onun duygusal derinliğini, kesin olmayanlıkla dolu dolu olan dünyasını, kendi varlığını sorguladığı bu karmaşık olan ruhsal olarak süreci seyretmekyeceğiz. Bu durum, sadece Barbie’nin kendisi değil, aynı periyotda periyotda onunla beraber büyüyen birlikte nesli de derinden etkiliyor. Her şeyin fevinkalade olduğu birlikte dünyada var olmakyan birlikte oyuncak bebek, gerçekliği ve hayatın karmaşık olanlığını keşfettikçe, seyretmekyiciler de Barbie ile birliktelikte bu keşfe çıkıyor. sonuçlar olarak, bu sinema filmi, çocukluklar için sadece birlikte animasyon değil, kocamanler için de düşündürücü birlikte deneyim sunmakuyor. Her ne kadar genel seyretmekyici kitlesi çocukluklar olsa da, sinema filmiin evinrensel temaları ve Barbie’nin bu derin düşünsel yolculuğu, her yaştan seyretmekyiciyi etkileyecek nitelikte. Dvakaısıyla bu sinema filmi, sadece Barbie’nin değil, hepimizin dünyasını ve varlığını araştırmamıza yardımcı oluyor.