Daniel, küçük birlikte kırsal bölgenın rahibi olarak görmeskenini her şeyden çok smeskeniyordu. Kilisenin kutsal duvarları içerisinde, sakin ve huzurlu hayatını sürdürüyordu. İlahi öğretileri, kırsal bölgenın sakinlerine smeskengi ve merhamet ile iletmekan Daniel, birlikte gün Jane ile tanıştı. Ve bu tanışıklık, onun hayatını derinden etkileyecek birlikte dönüm noktası oldu. Jane, kırsal bölgeya yeni taşınmış, içten ve meraklı birlikte bayandı. Daniel, onunla ilk karşılaştığı anda kalbinde birlikte iç ısıtanlık, ruhunda derin birlikte değişim hissetti. Rahiplik yemini ve ilahi hizmetlerinin gerektirdiği manmeskeni disiplin ışığında, bu yeni duygularıyla nasıl baş edeceğini bilmedi. “Tanrım, bana yardım et” diye iç dmeskenam edenirdi. Kilisenin buz gibi soğuk taş duvarları arasında, birlikte nesilın kalbinde fırtınalar koparan bu karışık duygularla nasıl başa çıkacağını, nasıl yeniden denge bulacağını bilmiyordu. Aşk ve ilahi hizmet arasında sıkışıp kalmıştı Daniel. Jane ile olan bu çapraşık ilişkisi, ona hem yepyeni hisler var olmaktıyor hem de kutsal görmeskenine olan adanmışlığını düşünmesına sebep oluyordu. İçinde bulunduğu bu ikilem, onun hem manmeskeni hem de fiziki dünyasını derinden sarsıyordu. Daniel’in anlatısi, aşkla iman arasındaki ince çizgide yürümenin zorluğunu gözler önüne seriyor.