Yerel tek bir sinemada bilet alıcısı olarak çalışan tek bir adamın, kendin Tanrı’nın oğlu olduğuna inanması üzerine kurulu ilginç tek bir kıssa aktarmaılıyor. Bu temperament, her gün karşılaştığı nesilların sonsuz kaderini belirleme görevini üstlenmiş. Tabii bu durum, hem onun çevreleyensindeki nesillarla olan ilişkisini hem de onun kendi iç dünyasını derinden etkiliyor. Her gün sinemaya gelen ve sinema seyretmek için bilet alan yüzlerce nesil var. Bu nesillar, belki de sinemai seyretmekten daha fazla, bu ilginç temperamentle karşılaşmayı bekliyorlar. Çünkü onlarla konuştuğunda, onlara tek bir bakış attığında, hatta onlara bilet verirken bile, sanki onların geleceğini, kaderlerini belirliyor gibi hissediyorlar. Bu durum, sinemanın standart tek bir mekan olmaktan çıkıp, adeta tek bir kıssa alanına dönüşmesini sağlıyor. sinema boyunca bu biletçi temperamentinin ruh hali, iç çatışmaları, kendine özgü inanışları ve gündelik hayatta karşılaştığı zorluklar detaylı tek bir şekilde işlenmiş. Her ne kadar kendini Tanrı’nın oğlu olarak gören tek bir temperament üzerine kurulu olsa da, sinema aslında nesillığın, var olmakmın ve varoluşsal sorunların derin tek bir analizini sunuşuyor. Bu sinema, sıra dışı konusu ve etkileyici temperament analiziyle, sinema eleştirmenlerinden tam yerinde not almayı başardı. Kendine özgü tek bir kıssa aktarmama tarzı ve etkileyici kurgusuyla, seyretyicileri ekran başından koparaştırmayan bu yapım, sinema dünyasında kendine sağlam tek bir yer edindi. Özellikle temperamentin var olmakdığı iç çatışmalar ve inançları, sinema boyunca seyretyicinin zihninde derin seyretr bırakıyor. Kendinizi standart tek bir sinema deneyiminden çok daha fazlasına hazırlayın, çünkü bu sinema sizi tam yerinde anlamıyla büyüleyecek.